"Semah; bazı kalplere cila verir ve aşkını arttırır, bazı kalplere ise inkâr verir karanlığını arttırır."
- Kake (Erenler Atası) Ebul Vefa Kürdî (11.yy)

"Bizim Semahımız oyuncak değildir. O bir aşk halidir, salıncak değildir."
- Hacı Bektaş Veli (13.yy)

Şeyh Çoban Ocağı


ŞEYH ÇOBAN OCAĞI

Aşiret: Kavli (Kavilü)
Coğrafya: Dersim, Çorum, Yozgat, Sivas, Elazığ
Dil: Kürtçe'nin Kurmanc Lehçesi
Mürşid Ocağı: Serçavan Ağuçan Ocağı

Şeyh Çoban'ın türbesi Dersim - Mazgirt'te bulunmaktadır. Bir koluda Çorum - Alaca - Nesimikeşlik (Büyükkeşlik) köyündedir (Kavli Aşireti).

Raa Haq Mitolojisi 2: Mithra ve Bava Duzgi


Dûzgi, Dersimde "Asparê Astorê Kimeti" olarak bilinmektedir; yani Koyu Kızıl bir atın binicisi. Kimet Kirmancça'da "Doru" anlamına gelmektedir. Tıpkı Xizir'a Spîla (Beyaz -Boz Atlı), Dûzgi'ya Sûrela (Kızıl Atlı) denmesi gibi. 


Raa Haq Mitolojisi 1: Heliyo Çhal - Heliye Duzginî


Talibi önde, Dewreş Murteza arkada atlı olarak Bağır dağı'na yol alıyorlarmış. Dewreş Murteza'nın musahibi de onlardan çok uzaklarda kendi tarlasında çalışıyormuş. Bunun hanımı Dersimlilerin "Roneni" dediği yemeği pişirip, ardından tarlaya getiriyor. Musahip yemeğe oturunca derki: "Keşke şimdi Dewreş Murteza burada olsaydı da biz şu Roneni'yi birlikte yeseydik!" Musahibin bu dileği Dewreş Murtaza'ya ayan olur. Birden, bunlar bir sise, bir dumana girerlerki göz gözü göremiyor. Dewreş Murtaza, Heliyo Çhal denen kartalın donuna girer ve doğrudan musahibine varır. Birlikte roneni'yi yerler ve o, yine aynı donda gelip atının sırtına biner... (Comêrd 1997)

Kadınsız Kılınan Alevîlik


Ey vaiz sen bize eksik diyorsun
Eksiği özünde görsen olmaz mı?
Bu nasıl iftira ne söylüyorsun
İblis’i özünden sürsen olmaz mı?


Afşinli(?) bir Alevî şair olan Afê Ana’nın “Afê’den Vaize Yanıt” adlı şiirinden aldığım bu dörtlük Alevilik felsefesinin kadına bakışı açısında önemli bir veri sunmaktadır. Birçok şiirinde Afê Ana, erkek egemen bakış açısını sorgular ve kadının Alevilikteki durumuna dikkatimizi çeker. Ancak yazılı kaynaklarda kadına dair bu tarz yazılara çok nadiren rastlanır. Şöyle bir internet ortamına vursanız neredeyse aynı metin ve bilgiler karşınıza çıkar.

Ezdailik ve Alevilik Benzerlikleri 1 (Hamza Aksüt)


Ezdaîler (Ezidî – Yezidi) ve Alevîler Arasındaki Benzerlikler

1- Ahiret Kardeşliği:
Son yıllarda müsahip sözcüğünün öne çıkarılmasına karşın, Alevîler arasında ahiret kardeşi terimi de yaygınlıkla kullanılıyordu.Bunu günümüzde kırsal kesimlerde belirlemek mümkündür. Ezdaîlerde bu terimin karşılığı “biraye ahiretî (ahiret kardeşi)” şeklinde kullanılmaktadır.

2- Sancak: Her dede ocağının bir sancağı vardır. Sancak bir semboldür. Özellikle 10 Muharrem günü sancak açılır. Örneğin Hacı Kurêş ve Ali Seydi Ocaklarının sancağı Karayılan’dır. Ezdaîlikte beş bölge vardır ve bu bölgelerin ayrı ayrı sancağı vardır.

Hak Yolu ve Alevi Ocak Örgütlenmesi

RAA HAQ  - REYA HEQ (HAK YOLU) VE OCAK ÖRGÜTLENMESİ

Peygamber'in kuzeni Ali ve onun soyuna özel bir anlam yükleyen ve cem merasimini iki belirleyici kriter olarak alırsak, Alevi olarak bilinen veya bu tanımlamaya dahil edilebilecek günümüz Türkiye ve Orta Doğu'sunda bir dizi alt grubu sıralamak mümkün: Kızılbaşlar, Bektaşiler, Ehl-i Haqlar, Kakailer, Şenbekler, Tahtacılar vs. Bu bildik sıralamaya son zamanlar yeni bir kavram daha eklendi: Raa Haq veya Reya Heq. Yani Hak Yolu.

Sinemilliler: İç Toroslarda Bir Kürd-Alevî Aşireti


Yüzyıllardır birçok halkın, etnik topluluğun, dinin ve kültürün iç içe yaşadıgı Alevi-Kürt yoğunluklu bu bölge, Selçuklu dönemindeki Babaî İsyanı”ndan bu yana birçok halk hareketine yataklık etmiş ve geçmişte çok sayıda halk şiirine, günümüzde de modern edebiyat ürünlerine kaynaklık etmiştir.

Sinemilliler ve Sinemil Adı, Kökenleri


Başbakanlık Arşivi belgelerinde yararlanan Cevdet Türkay konuya ilişkin Sinemilli Aşiretinden söz eder. Sinemilli ve sinemil adlarıyla geçen aşretin, Maraş sancağı’nın merkez kazasıyla Elbistan kazasına bağlı birimlerinde yaşadığı ve Ekrad (Kürtler - Arapça Kürt kelimesinin çoğulu Ek> Kul Seyyid) tayfasında yani Kürt olduğu vurgulanır. Maraş eyalet haline geldikten sonrada aşiretin Maraş sancağına ve Elbistan kazası’na bağlı olarak,Yürükan Tayfasından yani konar-göçer olarak yaşadığı bildirir.

Alevilik ve Kadim Gerçek - Mitoloji (Mezopotamya-Aryan-Anadolu)




Sultan Sahak, gizli öğretilerini dünyaya yaymaya hazır olduğunda, ilk dört yoldaşıyla beraber, Şîrvan nehrinin yukarı kesimlerinde, Hawraman’da, Pirdiwar denilen bir yerde yerleşmeye karar verdi. Yoldaşlarından biri olan Davud, usta bir duvarcıydı ve nehre uzak olmayan bir yerde bir ev inşa etmeye başladı. Ancak ev yapımı için seçilen yer, önemli sihirli güçlere sahip olan ve uzun süredir yörede ruhani hakimiyetini sürdüren Pir Mikail’e aitti....

Alevi İnancında Ali Kimdir?


Tanrı Ali, İmam Ali, Kamil insanın prototipi Ali, İslam için baş kesen, Halife Ali, kimine göre ise Timsal-i Zerdüşt Ali vd.....…

Şu çok ilginçtir: Tanrı, yani Xwedê Kürtçe’de kök olarak XA-DA ( XE-DE ). XA (Xwe): kendi demek DE: vermek, katmak demek birleşince şu anlama geliyor: "Kendi"nden veren, "kendi"nden katan demek (XÛ-DEY= HUDEY).
Kapılara göre ALİ:
"
1) Ali Şeriat kapısında Arslandır
2) Ali Tarikat Kapısında Şah-ı Merdan
3) Ali Marifet Kapsında Büyücü (Veli, Evliya-Ermiş)
4) Sırr-ı Hakikat Kapısında Ali’den başka Allah yoktur." (*)

Dîrok - Erdal Gezik ile Ağuçan - Baba Mansur Alevi Ocakları




Alevi Ocak Örgütlenmesi nedir?

Not: Dersim (Varto'dan, Erzincan, Malatya, Elazığ ve Koçgiri bölgesini kapsayan) bölgesine ait ocaklardır, genel değildir.

Videonun 3-6. dkları arası sorunludur.

Hamza Aksüt ile Alevi Ocakları – Aleviliğin Kökleri 2



- Alevi ocaklarının tarihi nedir?
- Alevilikte Pir(dede) ve Mürşid ocakları
- Ebul Vefa Kürdi evladı Şeyh Ahmed ve Ocağı, neden 1.halife ebubekir evladı ahmet yeseviye bağlanıyor?
- Aleviler en çok hangi kimliğe mensuptur?
- Alevilerin yaşadıkları coğrafyalar nerelerdir?- Pir Sultan hakkında yeni bilgiler neler?

Hamza Aksüt ile Alevi Ocakları – Aleviliğin Kökleri 1



Hamza Aksüt – Programdan Özetler:


Hamza Aksüt Dede Garkın Ocağındandır, “Aleviler” adlı araştırma kitabı üzerine yapılan programda araştırmalarını anlatmaktadır, sözler kendisine aittir, ekler zaten belirtilmiştir. Bence Aleviyim diyen herkesin mutlaka izlemesi gereken bir program. -Kul Seyyid-

++ Alevî topluluklarının (Kürt, Türkmen, Arap) yıllar süren çalışma sonucunda izini sürdüm kökeni Irak-Mezopotamya coğrafyasına gidiyor.


Aryenik kültürün son halkası: Reya/ Raa Heq Aleviliği


Mezopotamya topraklarında dinler ve inançlar tarihi incelendiğinde, iki ana kültürel damarla karşılaşılacaktır. Bunlar Aryenik ve Semitik kültürlerin bileşiminde meydana gelmiş inanç ve dinsel yapılardır. Aryenik inanç kimliği, ahlaki-vicdani değerler üzerinden şekillenmiş, ortakçı ve demokratik felsefeye dayanan, farklı coğrafyalara özgü gelişen akımlar-ekollerdir. İnsan-doğa ekseninde düşün gelişimi gösteren Aryenik kültür taşıyıcıları, zaman koşulları dahilinde, düşünceyi dinselleştiren peygamberler-önderler vasıtasıyla tek tanrılı, semitik dinlere geçiş yapmışlardır.

Batınilik Nedir?


Mezopotamya’da, ve özellikle Harran ovasında yaşayan Saabi inançlı kavimin bir bölümü, liderleri İbrahim komutasında çeşitli sebeplerden ötürü göç ettiler ve göç edenler, Mısır’a yerleştiler. İbrahim’in bir cariyeden olma oğlu İsmail ve yanındaki küçük bir grup, İbrahim’in karısı Sarah’ın büyük tepkisi nedeniyle, ana gruptan uzaklaştırıldılar. Sarah, kavimin liderliğinin varisi olarak, sadece öz oğlu İshak’ın kalmasını ve İsmail’in gelecekte, veraset için hak iddia edememesini sağlamak üzere, İsmail ve beraberindekileri uzak Arabistan çöllerine sürgün göndertti.

Röportaj 2: Kardeşlik Dini - Yârsân (Kakaî) Aleviliği

Nedir Kakailik?

-Kakailiğin çıkışı sırdır. Senkretik yapıda, heterodoks bir inançtır. Alevilik öğretisine çok yakın, Temizlik, dürüstlük, iyilik ve affedicilik temelleri üzerine şekillenmiş bir öğretidir.

Kakiliği tanımlayan üç isim vardır;Irak’taki isimleri ‘’kakai’’dir. İran’da resmi isimleri ‘’Ehl-i Hak’’tır. Ama asıl isimleri ‘’Kakai’’ya da ‘’Ehl_i Hak’’değil ‘’Yarsan’’dır. ’’Yar’’arkadaş yada yoldaş, ’’san’’toplanma yeri, iskan, halklar topluluğu… Buraya dikkatinizi çekmek isterim çünkü çok önemlidir. Kakailik dini kardeşlik ve yardımlaşma, yarenlik temelleri üzerine yapılandırılmıştır. Toplumun dirlik düzeni için herkes eşit olmalı, zengin-fakir ayrımcılığı olmamalı, kuvvetli ve zayıf arasındaki fark ortadan kaldırılmalıdır. Kakailikte yardımlaşma esastır. Birinin evi, herkesin evi, malı da herkesin malıdır. Bir Kakai diğer bir Kakainin malına göz dikmez, çalmaz. Helal değildir. Sözlü veya fiili olarak korkutmaz. Üzerinde baskı kurmaz. Kakai yani ‘’kardeşlik’’anlamındadır. Yarsan’da içerik olarak benzer anlamı taşımaktadır. Dolayısıyla kakailer birbirinin kardeşidir ve aralarında kardeşlik hukuku geçerlidir.



Röportaj: Yaresan Aleviliği Nedir?


Salahaddin Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Ziryan Kakei: Temelde pek fark yok

Kendisi Kakei olan Ziryan Kakai’nin ilgi alanı ve yoğunlaşması Kakailik ve Yarsan inancı üzerine. Bu yoğunlaşma sürecinde Aleviliği de incelemiş biri. Ziryan Kakei’ye göre, Alevilik ve Kakeilik arasında çok ortaklık var. Cem, oruç, pir, rayber, bawa, talip-mirud. Keza Ateş, su, hava ve toprak’a atfedilen felsefik önem gibi… Sistem olarak temelde aynı.

Alevilikte Rıza Şehri 6


Dilmon’a Yolculuk

Erenlerin sır dediği yoldan yürüyorum. Sırrın sır olduğu kapıları açmak hiç de zor değil, yeter ki hal ehline haldaş ol!.. Ne ki, bütün sorun da burada; tarihsel inkarın ve sansürün yarattığı yabancılaşma o kadar güçlü ki!.. Çoğu kez aradığın gözünün önünde, zaten saklamamışlar, görelim diye göz görneğimize koymuşlar, zamanın ve doğanın aşındırıcı etkisine karşın, çoğu kez, apaçık orta yerdeler. Ne ki, göremiyoruz, bakıyoruz ama baktığımızı göremiyoruz. Görsek de ondaki hakkı göremiyoruz!.

Alevilikte Rıza Şehri 5


Okuyucunun hemen hatırlayacağı gibi 4.Bölümde, Tufan öncesi Semitik Peygamberlerden Hanok(Enoch) ve Hanokyan bilgilerden hareket ederek bu Peygamberin bizzat Aden’e gittiğini ve Aden de gördüklerini tespit etmiş ve aktarmıştım.

Alevilikte Rıza Şehri 4


HANOK ADENİ GÖRDÜ MÜ ?

Tevrat’ın konumuzla ilgili bölümü tabi ki, üçüncü bölümde açıkladıklarımla bitmiyor. Adeta bilmece gibi, çözülmeyi bekleyen daha bir çok yön bulunmakta. Ancak, başta da belirttiğim gibi, bu özetlemenin sınırlarını gereksiz zorlamak istemiyorum ama üzerinde çalışmakta olduğum kitap da, etraflıca çözümlenmeye çalışıldığını belirtmek istiyorum. Şimdilik özetle de olsa kadim Rıza Şehri’yle ilgiliyiz ve yolculuğa devam ediyoruz.

Alevilikte Rıza Şehri 3


PUTLARIN ORMANINDAN GEÇİYORUZ


İkinci bölümde, sunduğum konunun özellikle genç kuşaklar açısından anlaşılabilmesi için, tarihsel bir yolculuğa çıkmanın zorunluluğundan sözetmiştim. Bu bölümde bir başlangıç olması bakımından, konuya, soluğumun yettiği ölçüde, gidebildiğim kadar eski olandan başlayarak girmek istiyorum.

Alevilikte Rıza Şehri 2


Rıza Şehri üzerine yaptığım çalışmaları özetlemeye devam ediyorum. Birinci bölümün anlatımından da anlaşılacağı üzere, Rıza Şehri’nin Yol insanı açısından taşıdığı batıni anlamları üzerinde durmuyorum. Bu kısa özeti, kapsamının dışına taşırmamak için şimdilik, tümüyle tarihsel ve toplumsal anlamı ya da karşılığını, bu özetlemeye konu etmeye çalışıyorum.

Alevilikte Rıza Şehri 1


“Rıza Şehri
Ve bir Tabak dolusu nar sundu
Rıza Şehri yabancısı sofu
İstedi ki gönül sarayının sultanı da ondan hoşnut olsundu
Lakin, nerden bilsindi ki, burası Şehr-i Rıza idi
-ver rıza al rızalık işler idi.
Bu gönül şehrinin yarenleri
Aşkın narına tutuşup yanar idiler
Değil idi gözlerinde sofunun tabağındakiler
Onlardan var idi ağaçlar dolusu nar
-yoktu önünde bekçisi
Bilirlerdi yangın yeri bahçesi yürekleri
Bilirlerdi, aşkın narında harareti
Daldaki narın kızıllığında değil.

Yârsân Efsanesi: Duvar Yürütme (Sultan Sahak - Pir Mikail)


Sultan Sahak, gizli öğretilerini dünyaya yaymaya hazır olduğunda, ilk dört yoldaşıyla beraber, Şîrvan nehrinin yukarı kesimlerinde, Hawraman’da, Pirdiwar (İran – Irak sınırında Şêxan Köyüne yakındır. Ek>Kul Seyyid) denilen bir yerde yerleşmeye karar verdi. Yoldaşlarından biri olan Davud, usta bir duvarcıydı ve nehre uzak olmayan bir yerde bir ev inşa etmeye başladı. Ancak ev yapımı için seçilen yer, önemli sihirli güçlere sahip olan ve uzun süredir yörede ruhani hakimiyetini sürdüren Pir Mikail’e aitti. Pir Mikail, tahtına göz diken bu adamın ve taliplerinin gelişine çok sinirlendi ve gizli güçlerini kullanarak onları cezalandırmaya karar verdi.

Alevilikte Kemiklerden Diriltme Mitosları


1) Şah Fazıl: Kuzu Mitosu

Ehl-i Hak (Yârsân – Kakaî Aleviliği) mitolojisine göre; Şah Fazıl, tamamen yiyeceksiz kalan arkadaşlarına, tek bir kemiğini bile kırmamaya dikkat ederek, “Kuzu Barra”yı keserek yemelerini söyler. Yemekten sonra asası ile toprağa vurarak “Kuzu Barra”yı diriltir. Bu olay bir çok defa tekrar edilir ve her defasında Barra yeniden diriltilir.

Fırka-i Naciye / Alevilikte 73. Fırka


Münkir fırkasından kalmadı eser
Fırka-i Naci’den almışım haber
Kul Hüseyin 16.yy

<Fırka-i Naciye, Hakkın emri rızasında olanlardır ve 40 haftada bir, Hakkın divanında dar olur, pirleri tarafından sorgu sual edilirler. Sorulan sorgu, Hakkın emr-i rızasında ne kadar olunup olunmadığıyla ilgilidir. Hakkın emri ve rızasında olmayanlar “CEM” evine alınmazlar. Ancak, cem yerinde sorulan soru ve verilen ceza; ahret gününde sorgu da edilmez, cezada verilmez. Zira insanın kârı, kazancı, sermayesi dünyadır. Ahrette sorgu sual yapılacağı, sadece bir kandırma olup, milleti birbirine düşman edip kırdıran alacaların uydurduğu bir şeydir. Bunların sözleri yalandır.> (*)

Tufandan Günümüze Newroz Xizir U Nuroj

Newroz, bir kutsal bayram olarak ilk çıkışını, kadim ortaklık toplumunun simgesel adı olan “Rızalık Şehri”nde gerçekleştirdi. Kadim Rızalık Şehri (Aden-Eden), tek tanrılı Semitik dinlere “öte dünya”nın ödülü bağlamında ‘cennet’ olarak geçse de, gerçekte, antik tarihin gelecek bütün zamanları etkileyen, en önemli devrim olarak tarihe kayıt düşen, kadim ortaklık (kömün) köyünün adıdır. İlk ocak, ocakta harlanan ilk ateş, ateşi harlandıran ilk soluk, insan zihninde kopan ilk fırtına ve bu fırtına ile, ocakta tutuşan çingileri dört bir yana yayan, sonrasında bayramlaşan, gönüllerin ve sevdaların filiz verdiği, dile döküldüğü, dilden dile destanlaştığı ilk ana rahmidir.

Alevilikte Kırklar İnancı - Kırklar Meclisi

Alevilikte Kırklar İnancı

Sümer Yaratılış Mit’i:
Bir Tanrı kurban edilsin ve böylece Tanrılar onda yıkanıp arınacak. O’nun eti ve kanıyla Nintu kili karıştıracak Böylece Tanrı ve İnsan karışacak”.
(Kaynak: Samuel Noah Kramer, Sümerlerin Kurnaz Tanrısı)

Kızılbaş Alevilikte Cem Yada Meydan

Alevilikte, erkânlar gereği ‘Cem nedir?’ sorusuyla konuya girilmez ama Cem adı verilen kutsal etkinliğinin bizzat kendisinin anlatımına girişilir. Ne ki, bu çalışmamda ayrıksı olarak ‘Cem nedir, nasıl anlamalıyız?’ sorusuna yanıt vererek konuya girmek istiyorum.

Kutsal Üretim ve Doğuş: Hızır Günleri

Hallac-ı Mansur’un Dar-ı Mansur meydanına alınması, kutsal Newroz (Nevruz=Nuroj) dan sadece üç gün sonradır. Üç gün önce Newroz şenlikleri henüz başladığında, kimi rivayetlere göre dostu Şibliye,”Bizim Newrozumuz ne zaman” diye sormuştu. Her yıl yinelenen bir yeniden kutsal doğuş anlamının meydan tutması ise Newroz, doğaldır ki, Mansur böylece, bir yeniden doğuş hali içinde, Hak ve Hakikate yolculuğu için doğuşun kapısına ne zaman geleceklerini sormuş oluyordu dostuna.

Kadınıyla Anılan Tek Din: Kızılbaş Alevîlik 2

 
“Kadınıyla Anılan Tek Din: Kızılbaşlık Alevîlik” Devamı:

AYNI SUÇLAMAYI HZ. ALİ’YE YÖNELTMEK KİMSENİN AKLINDAN BİLE GEÇMEZ

Yaşamın pratik akışı içinde, insanal etkinlik açısından, oldukça işlevli olduğu için bir ilkeye çok değer veririm. Günlük yaşamımda da anlam kazanmasına çaba sarfettiğim bu ilkeye göre, “hiç kimse kendi gerçeğinden kaçamaz”, kaçmamalıdır da. Büyük toplumsal badirelerden geçen ve her bakımdan hırpalanan Kızılbaşlar, çok yakın tarihlere kadar kendi gerçeklerinden üstelikte sinikçe kaçar hale gelmişlerdi.

Alevîlik Ezdan’ın Parçasıdır


Alevilik, Yukarı Mezopotamya’nın İlk ve Temel Kültü Büyük Ezdan’ın Parçasıdır
Aleviliğe itikat ile yaklaşan, ikrar üzerine düşünce üreten, tarihsel gerçekliği bilimsel yöntemle ele alanlar kurtuluşu Kudüs’te, Mekke’de aramazlar. Dinlerin doğmalarından uzak düşünme yöntemine “Hakk Yolu”, “Doğruluk Yolu” diyoruz. Müslümanların arasında yaşıyoruz. Onlara ve onların kavramlarına şiddetli tepki duyuyoruz. Bu tavrımızı diğer dinlere ve onların kavramlarına tepki ile birleştirmez, kendi doğrularımızı yaşamımıza ve toplumumuza hakim kılmazsak sağlam duramaz, yolumuzda yürüyemeyiz. Müslümanlığa karşı çıkarken eksik bir yan ortaya çıkmaktadır. Bu, büyük bir tehlikedir. İsevileri ve Musevileri veya başka dinleri göz ardı etmekten söz ediyoruz. Daha geniş düşünebilmeli, hem kendimizi, hem de toplumumuzu her türlü dinin asimilasyon faaliyetlerinden, bilinç kaymasından ve diğer tehlikelerden korumalıyız.

Alevilik Sır İçinde Sırdır

“Bende sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam,
‘Cevher-i lâmekan’ benem, ‘kevni mekâna’ sığmazam.

‘Arş ile ferş’ ‘kâf ile nun’ bende bulundu cümle çün,
Kes sözünü ve sessiz ol, şerh ve beyâna sığmazam.”
Seyyid Nesimi


Her Şeyin Aslı Nokta!

Alevilik başlıbaşına, bağımsız, başta da ayrı, şimdi de ayrı olan bir Yol’dur.
Merkezi, kendisidir, Hakk’tır.

Kadınıyla Anılan Tek Din: Kızılbaş Alevîlik 1

Demokratik-politik bir hareket olarak Alevi Hareketi, başından beri, yukardan müdahaleci ve yönlendirmeci yaklaşımlar nedeniyle, bir türlü kendisini bulabilmiş ve yürüyüş tarzını kendi ölçülerine göre belirleyebilmiş bir hareket olamadı. Müdahalenin en kadük edici tarafı ise devletten gelen müdahale olmuştur ve bu müdahale tarzı, bir çok biçim ve yollarla sürüp gitmektedir. Hal böyle olunca da kendisi için var olması ve kendisine dair tarihten gelen haksızlıkların, adaletsizliklerin bir biçimde giderilmesi yönündeki mücadelesi, bir türlü olması gereken zeminlere taşınamamaktadır. Alevi hareketi demokrasi noktasında ne kendisini ne de kendi dışındaki demokrasi güçlerini doğru algılayabilmiş değildir. Çünkü, kendisi için tarih sahnesine yeniden çıkışının öngününde, birden bire herkes Alevi’ye öğretmen olmaya kalkışmıştır.

Alevi Hukukunda Dar Eş ve Eşitlik

Alevilikte Dar Eş ve Eşitlik
Alevilikte Hukuk” konusuna girmeden, hoşgörünüze sığınarak, her vesileyle yaptığım gibi anlatımıma zemin teşkil edecek olan, son derece önemli gördüğüm bir kaç hususa değinmek istiyorum. Genel olarak dinlerin, özel olarak Aleviliğin, bu bağlamda da Alevilikte hukuk konusunun, benim baktığım yerden anlaşılabilmesi için aktaracağım hususlara değinmek zorunlu gözükmektedir. Söz konusu hususlara geçmeden, bütün bu konulara kapı aralayan, Aleviliğin ele alınışında kendi düşünsel evriminin üç önemli konağına değinmek istiyorum;

Göbeklitepenin Gizemleri: Cennetin Keşfi


Alman Arkeoloji Enstitüsü üyesi Arkeolog Klaus Schmidt, 1994 yılından bu yana bölgede yaptığı kapsamlı kazılar sonucunda, Şanlıurfa’ya 20 kilometre uzakta bulunan Göbeklitepe antik kentinin yaklaşık 12 bin yaşında olduğunu tespit ettiklerini söyledi (Klaus Schmidt 2014 yılında aramızdan ayrıldı).

Kızların Kozi Günü

HAŞİM KUTLU / KIZLARIN KOZİ (BİNDAR) GÜNÜ

"Gelmis gecmis bütün zamanlarda bedenlerini atese veran ve atesle sinava duran tekmil bedel olmus bedelgah kadin Analarimizin ve de bacilarimizin anilarina saygiyla ve minnetle"
Hızır Günleri süreğine girdiğimiz günden bu yana biz Aleviler açısından bu kutsal günlerin muhtevasına ilişkin değişik yönlerini gündeme getirip, güncellemeye çalışıyorum.

Sultan Sahak Mürşid Ocağı ve Yârsân Alevîleri


Sultan Sahak Ocağı ve Yârsân Alevîleri


Giriş

Konuya geçmeden önce Alevilik ve Mürşid ocakları hakkında yanlış bilinen bir genellemeye dikkat çekmek gerekiyor. Büyük çoğunluğumuzda oluşan ” Hacı Bektaş Veli tüm erenlerin başı, Hacı Bektaş Ocağı tüm ocakların mürşidi’dir” gibi çok yanlış ve Alevîlik gerçekliği, Alevî tarihi ile hiç bağdaşmayan bir düşünce hakimdir. Oysaki Ağuçan, Sultan Sahak, Baba Mansur, Dede Garkın Ocakları Hacı Bektaş’dan çok önceleri var olan (yada ad alan) ocaklardır. Örneğin Ağuçan 10.yy ve Şeyh Ahmed Ocakları 11. yy’dır. Sultan Sahak Ocağı 9. yy’dır.

Bilindiği gibi Alevilik ocak sisteminde Mürşid ve Dede-Pir Ocakları vardır. Pir-Dede ocakları da bir mürşid ocağına bağlıdır. Tek mürşid ocağı Hacı Bektaş Ocağı değildir. Varlığı ondan öncesine giden Ağuçan, Dede Garkın, Baba Mansur, Sultan Sahak gibi mürşid ocakları vardır.


Kürt Edebiyatı Alevi Bir Edebiyat Olarak Doğdu

Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Rektör Yrd. Prof. Dr. Kadri Yıldırım:

Kürt Edebiyatı Alevî bir edebiyat olarak doğdu. İlk örnekleri Kürtçe’nin Hewramî (Goranî) lehçesinde yazıldı.

Bu şiirler Abbasilerin ilk dönemlerinde (8-9. yy) Cem evlerinde Tambûr eşliğinde ilahî (Deyiş - Beyt) tarzında okunurdu. Cem evlerinin varlığı da Abbasilerin bu ilk dönemlerine kadar gider.

Bu ilk Kürt (Alevî) edebiyatının ilk temsilcileri içinde 15 kadar Kadın şair vardır.

Naci - Naciye Sır Geldi


Son zamanlarda bir AY FURYASI aldı gidiyor: “Ay Ali’dir Gün muhammed” nefesinden hareketle tabi. Hatta “AY TANRIDIR” diyenleri bile okudum. Hatta Aleviler ay ve güneşe dönerek dua ederler diyenlere bile tanık olduk. Ay tanrısı “SİN”den dolayı olsa gerektir ki Sabiî (Genel anlamda diyorum çünkü Harran Sabiîleri olarak gecen topluluğun aslında sabiî olmadığı fikri daha baskındır. Harranîler demek daha doğrudur) inancında AY KÜLTÜ’nün özel bir yeri var birçok inançta olduğu gibi. Ay, Hilal olduğunda adı SİN (yaSin), dolunay olduğunda ise NİNGAL’dır. Ningal olunca hamile bir kadındır. Sin, Ningal’in kocasıdır. Bir nevi kendini var eder.

Bir Kızılbaş - Yârsân - Baba Tahir Üryan 1

Bir Kızılbaş - Yârsân - Baba Tahir Üryan 1

Îlahî biçim cem kê biçim cem kê
Ez ku bê dest û pa me biçim cem kê
Hemû min biqewrînin tême cem te
Ku ji te biqewirim biçim cem kê
-Baba Tahir Üryan-
KUL SEYYİD
Baba Tahir Üryan, Ömer Hayyam’dan 150 yıl, Yunus Emre ve Mevlana’dan 200 yıl önce yaşamış olan bir şairdir. Batılı araştırmacılar onu “Kürtlerin Ömer Hayyam’ı”, “Ömer Hayyam’dan daha derinlikli” olarak nitelendiriyor. Aynı zamanda Baba Tahir Hemedanî olarak da tanınır. Baba Tahir Uryan, Dersim’deki Xizir Üryan Ocağı’nın kuramcısıdır. Kaç tane Dersimli bunu biliyor onu bilmiyorum. Aynı zamanda Ömer Hayyam, Yunus Emre ve Mevlana’nın şiir ve düşünce babasıdır. Diğerlerini bütün dünya tanıyor. Onu niye tanımıyor?” (1)

Alevilikte Devir Kuramı

ALEVÎLİKTE DEVİR KURAMI

Çar anasır babından nikap büründüm (Dört madde – elementen örtü giyindim)


++Alevi – Bektaşî yazın'ında bir de “Devir” kuramı vardır. Bu kurama göre, Gayb Âlemine, yani madde âlemine düşen varlık, önce cemat (cansızlar), sonra bitki, daha sonra hayvan, en sonra da insan biçiminde görülür. Bu aşama ve evrelerden geçer. Toprak – Ateş – Hava – Su ana dörtlüdür. Bu dört öğeden geçen insan, asıl gerçeğinden haberli olmak ve aslına kavuşmak isteğinde bulunur. Ondan sonra derece derece yükselerek, çeşitli aşamalardan geçerek Hakk’a yani Tanrı’ya kavuşur. Bu bir çeşit “iniş ve çıkış” tır. ++ (Kaynak: Alevi-Bektaşi Şiiri Antolojisi)

Alevilikte Kadın

ALEVİ KADINI


Kul Seyyid
Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde
Hakkın yarattığı her şey yerli yerinde
Bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok
Noksanlık eksiklik senin görüşlerinde
–Hacı Bektaş Veli–

Erkek hükümran inançların hâkimiyeti altında bulunan bir coğrafyada yasaklı bir inanç olmak, Alevîlik açısından kadın konusunda bazı tedbirleri almayı zorunlu hale getirmiştir. Erkek egemen yaşam tarzı kadının sosyal yaşamı hakkında sınırlamalar getirmişse de kadın, Kızılbaş-Alevîlikte bu sınırları kırmayı başarmıştır. Hemen her inanç kadının kendisinde eşit olduğunu ezelden beri söylemiş ise de, bu görüş teoride kalmış; maalesef pratikte, yaşanabilir veya uygulanabilirlik açısından pekte öyle olmamıştır. Bunu yaşayarak ve görerek tecrübe ettik.

Kavi Balyan Xisor Aşiretleri ve Ocakları

Adıyaman’da Üç Aşiret ve Ocakları: Kavî, Balyan, Xisor Aşiretleri

1) Kavî aşireti:

Ocak: Doğrudan Serçağlan Ağuçan Ocağına bağlıdır.
Dil: Kürtçenin Kurmanc lehçesi ile konuşur.

Şanlıurfa yöresindeki İzol ve Adıyaman yöresindeki Kavi aşiretleri 1577 yılında Adıyaman ve Elbistan’da ortaya çıkan Şah İsmail ayaklanmasına katılan topluluklardandır.

Şadilli (Şadîyan) Aşireti ve Cemal Abdal Ocağı


Aşiret:
Şadilli, Şadi, Şadlu, Şadiyan Aşireti
Pir-Dede Ocağı: Cemal Abdal (Seyyid Nurî Cemaleddin) Ocağı
Mürşid Ocağı: Serçelan Axûçan (Ağuiçen-Avuçan) Ocağı
Dil: Kürtçe’nin Kurmancî Lehçesi

Bünyesinde Alevî (Erzincan, Sivas, Dersim); Şafii (Urfa, Ağrı); Hanefi (Elazığ-Karakoçan); Caferî (İran-Horasan); Ezidî (Ermenistan) inançlarına bağlı üyeler bulunduran Kürt aşiretidir.

Kökleri, Muhammed Bin Şeddadi (951 yılında kurulan Şeddadi devletinin kurucusu) ve Selahaddin Eyyubî’nin dedesi Şadi Bin Mervan’a dayanır. Bu isimlerin

Canbeg Aşireti ve İmam Rıza Ocağı

Canbeg Aşireti ve İmam Rıza Ocağı


Aşiret: Canbek (Cihanbeyli) Aşireti:
DİL: Kürtçe’nin Kurmanci Lehçesi
PİR (Dede) Ocağı: İmam Rıza Ocağı
Mürşid Ocağı: Serçelan Ağuçan (Axûçan – Avuçan) Ocağı

Canbek, Kürt Aşiretlerinin bir federasyonudur. Millî, Mille’de denmektedir. Diyarbakır, Konya, Adıyaman, Yozgat, Muş, Erzincan, Sivas, Elazığ gibi yörelere dağılmış kalabalık bir aşirettir. Yozgattaki Kürtbakır, Yenice, Dereçiftlik, Badigin, Kuzgun ve Kuşsaray köyleri sünnileşmiştir.

Sinemilli Aşireti ve Sinemilli Ocağı

 SİNEMİLLİ AŞİRETİ VE SİNEMİLLİ OCAĞI

Aşiret: Sinemilli, Alxas, Şixraş, Behram Gazili, Atma (?) ve Kürecik Aşiretleri
Dil: Kürtçe’nin Kurmanci Lehçesi
Pir Ocağı: Sinemilli Ocağı (Sultan Sinemil)
Mürşid Ocağı: Serçelan Ağuçan (Axûçan) Ocağı

Sarî çelan çel konîya
Koçê êron la sar donîya
Sarfirozê von Oli’ya
-Ali Murtaza Dede-
(Kırklar başı kırk çeşmedir / Erenler göçünü başına indirir / Önderleri de Ali’dir)

KUL SEYYİD

Sinemilli, hem dede soylu bir Alevî pir-dede ocağı, hemde aşiret ismidir. Rivayetlerde Ocağın Soyu 5. İmam Muhammed Bakır’a dayandırılır. Mürşidi Ağuçan ve Ebul Vefa Kürdî ise 4. İmam Zeynel Abidin’e dayandırılır. Sinemillilerin dili Kürtçe’nin Kurmanci lehçesidir. Elbistanda Kantarma Köyü Sinemilli Ocağı’nın merkezlerindendir. Mürşidi Ağuçan Ocağı olan Sinemilli Ocağının talipleri özellikle Elbistan, Pazarcık, Malatya yörelerinde yoğundur. Bununla beraber Erzincan, Elazığ, Gümüşhane-Şiran, Kayseri-Sarız da Sinemilliler yaşamaktadır. Özel olarak 1937-38 Dersim katliamında Tekirdağ-Malkara’ya sürülen Sinemilli ailesi vardır. Sivas Şarkışlaya Pazarcıktan göçen Sinemillilerde vardır.

Alevilikle İlgili Araştırmalar / Makaleler


Çeşitli Alevî araştırmacılarından, pirlerinden veya alevilik üzerine yazılan araştırma-incelemelerden derlenmiş araştırma-makale-inceleme tarzı yazılar.

Alevilik Araştırmaları / Kitap Önerileri

Sinemilliler Kimdir ve Sinemilli Ocağı (Araştırma-Video-Görsel)


İÇERİK ZAMANLA GÜNCELLENMEKTEDİR

1) Konu: Sinemilli Aşireti ve Sinemilli Ocağı (Kul Seyyid)




NEFES, DEYİŞ, KILAM (TÜRKÜ)

1) Deyiş: Tacım Dede (Tacimî Rizê) - Av Reya İmam Husêna
2) Semah: Sinemilli - Kantarma Pirleri - Cem - Semah 1
3) Deyiş: Mehmet Mustafa Dede - Leylan Semahı
4) Deyiş: Büyük Tacım Dede - Ez Qızılbaşım
5) Deyiş: Mehmet Mustafa Dede - Ağbaba Semahı
6) Deyiş: Tacım Soysüren (Tacimî Rizê) - Tekkemiz Meyhane
7) Deyiş: Mamo Geyik - Muhabbet Dostum
8) Deyiş: İbrahim Aldede - Beni Candan Usandırdı
9) Deyiş: Mamo Geyik - Ali'dir Ali
10) Deyiş: Büyük Tacım Dede & Ali Ekber Dede - Gel Gönül Gezme Serseri
11) Deyiş: Veyis Erdoğan - Hak İçin Bir Niyaz
12) Deyiş: Ali Ekber Dede - Pazar-ı Aşk
13) Deyiş: Ali Ekber Dede - Hikmet-i Lokmana Sor
14) Kilam: Mehmet Suna - Elif Dayê (Pulyanlı Elif Ana Anısına)
15) Deyiş: Hasan Sinemillioğlu - Eli Boş Olmaz
16) Deyiş: İbrahim Aldede - Hakikat Rahına Ereyim Dersen
17) Deyiş: Mehmet Yüksel Dede - Hakkı Bağişla
18) Deyiş: Rıza Deprem Dede
19) Deyiş: İbrahim Aldede - Haydar
20) Deyiş: 
İbrahim Aldede - Gizli Raz Dediler
21) Deyiş: Mehmet Yüksel Dede - Cemal Heq e (Duwazdeh)
22)
 Deyiş: 



PİRLER (DEDELER)



BELGE FOTOĞRAF

Kaynak: Hügo Grothe (1906 - 1911)

-----------------------------
Sinemilli Kadın Kaynak: W.C. Binbaşı Noel (1920)

------------------------


Fatê Raş 300 Süvarinin başında İstanbulda 
Kaynak: The İllusradet London News 22 Nisan 1854
Aktaran: Mehmet Bayrak


...